Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SON SÖZ ... ( Temmuz 14 , 2020 )

  Ucuz araba kullan ama, alabileceğin en güzel evi al. * Her zaman ve her ortamda anlatabileceğin üç fıkra öğren.… * Sevinçlerini sakın erteleme. * Eşini çok iyi seç. Çünkü bu seçim mutluluğunun veya bedbahtlığını %90’ını oluşturur. * Her gün 30 dakika yürüyüş yap. * Her yemekten sonra şükret. * Bir arkadaşına sırrını açıklamadan önce iki kere düşün. * Kaybedecek şeyi olmayan insanlardan kork. * Gözünün önünde hep güzel şeyler bulundur. * Çocukların, gelenek sözcüğünü duyduklarında seni hatırlayacak şekilde yaşa. * Biri seni kucakladığında ilk bırakan sen olma. * Her gün 6 bardak su içmeyi unutma.. * Seni seven insanları koru.. * Zor da olsa ailenle tatil yapmak için her şeyi dene. Bu tatildeki anılar, hayatındaki en değerli anılardan biri olacak. * Kendine yapılmasını istemediğin hiç bir şeyi başkalarına yapma. * Başarıya, iç huzura kavuştuğun, sağlıklı olduğun ve sevildiğin zamanı değ...

HAMAM BÖCEĞİ TEORİSİ... ( Temmuz 13 , 2020 )

  HAMAM BÖCEĞİ TEORİSİ IIT ve MIT mezunu, Google Chrome’un başkanı Sundar Pichai’den güzel bir konuşma | Kişisel gelişim için "Hamam Böceği Teorisi"   Restoranın birinde bir gün aniden bir hamam böceği belirdi ve orada bulunan bir kadının üzerine çıktı. Kadın korkudan çığlık atmaya başladı. Paniklemiş yüzü ve titreyen sesiyle, can havliyle hamam böceğini üzerinden elleriyle atmaya çalışırken zıplamaya başladı.   Onun bu tepkisi bulaşıcı olmuştu, bulunduğu gruptaki diğer insanlar da paniklemişti. Kadın sonunda hamam böceğini üzerinden atmayı başardı derken… Başka bir kadının üzerine düştü hamam böceği. Şimdi aynı şeyleri yaşamak için sıra gruptaki diğer bir kadındaydı.   Garson hemen imdatlarına koştu. Bu nöbet değişiminde, bu sefer de hamam böceği garsonun üzerine düştü. Garson dimdik durdu, kendini toparladı ve gömleğindeki hamam böceğinin davranışlarını gözlemledi. Kendine yeterince ...

EĞER... (Temmuz 12 , 2020 )

EĞER ...   Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görüyorsa, bu dünyada mutlu olmayı öğrenir. Eleştiriliyorsa, Kınama ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyüyorsa ,Kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanıyorsa,Sıkılıp utanmayı öğrenir.… Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusuyla eğitiliyorsa,Kendini suçlamayı öğrenir. Eğer bir çocuk hoşgörü ile yetiştiriliyorsa,Sabırlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendiriliyorsa,Kendine güven duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk övülüyor ve beğeniliyorsa,Takdir etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülüyorsa,Adil olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görüyorsa,Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir.. -Alıntı -

ERİL / DİŞİL ENERJİ ... ( Temmuz 11 ; 2020 )

Her AN dengede olmak;   Öncelikle eril ve dişil enerjiyi biraz daha detaylı olarak anlatacak olursak;   Her iki enerji de hem kadın hem de erkek bedeninde varoluşun bir parçası…   Yine dişil enerjiyi temsil eder. Yang ise eril enerjiyi… Eril enerji, zihinsel gücü, mantığı, sol beyin işlevini, savaşçılığı, konuşmayı temsil eder. Eril enerji, atak, kontrolcü, rekabet eden tarafımızdır. Dişil enerji ise tam tersi, kabulde olan ve izin verendir. Eril enerji nüfuz eder, dişil ise alıcıdır ve yumuşaktır. Eril enerji aklı, mantığı üstün tutar. Yargılayıcı, cezalandırıcı, suçlayan tutumu yansıtır. Dişil enerji, duyguların ve sezgilerin yansımasıdır. Hoşgörü ve affedicilik hâkimdir. Eril enerjide detaylarla tek tek algılayış vardır. Dişilde ise bütünsel bir fark ediş. Eril enerji, kâr zarar hesabı yapar, sebep sonuç ilişkisi kurar. Dişil ise hesap yapmadan, yaşamı, doğal bir akış içinde olduğu bilinciyle kabul eder. Eril enerji kuralcı, dişil enerji özgürlükçüdür. Eril...

DÖRT ANLAŞMA ' DAN ... (Temmuz 10 , 2020 )

  Kendileri gibi olmanız için programlayan anne babanızı suçlamayın.   Onlarında bildiği buydu.   Başka ne öğretebilirlerdi ki? Onlar yapabildiklerinin en iyisini yaptı. Bu süreçte size verdikleri zarar kendi korkularından kendi inançlarından ve kendi ehlileştirilmişliklerinden kaynaklanıyordu. Aldıkları programlama üzerinde hiç bir kontrolleri olmadığı için farklı davranmaları da mümkün değildi. Bu yüzden hayatınızda size zarar veren annenizi, babanızı, diğer insanları ve en önemlisi kendinizi suçlamanız gerekmiyor.   Ama zarara dur demenin zamanı şimdidir. Şimdi kendi anlaşmalarınızı kendinizi belirleyerek kendinizi yargıcın diktatörlüğünden özgürleştirme zamanıdır.   Dört anlaşma-Toltek bilgelik kitabı, Don Miguel Ruiz

UNUTMAYALIM !.. (Temmuz 9 , 2020 )

  •Dünyanın en zengin adamı 56'sında öldü. •En zekisi 20 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. •En iyi boksörü çakmağı bile çakamaz hale geldi. •Ülkemizin en zengin iş adamı sahip olduğu lüks hastanesine ulaşamadı, devlet hastanesinde vefat etti.   Unutmayalım; Bu dünyadan sadece geçiyoruz!

ŞÜKÜRLE NİMETLER ARTAR ... ( Temmuz 8 ,2020 )

  Kral vezire sormuş : --- Hizmetçimin hayatta benden daha mutlu olduğunu görürüm, neden..? Oysa onun hiçbir şeyi yok. Ben ise kralım, her şeye sahibim ancak huzursuz ve keyifsizim.   Vezir der ki : --- Ona 99 kuralını dene . Kral, --- 99 kuralı nedir deyince, --- Gece bir keseye 99 dinar koyup kapısına bırak ve üzerine de --- Bu 100 dinar sana hediyedir yazarak kapısını çal, sonra olanları izle diye cevap verir. Kral vezirin dediğini yapar.   Hizmetçi keseyi alıp dinarları sayar ancak bir tanesinin eksik olduğunu görünce --- Herhalde dışarıda düştü’ diyerek ev halkıyla birlikte aramaya koyulur. Gece biter onlar hala kayıp dinarı ararlar, eksik dinarı bulmadıkları için baba çocuklarına kızar ve sakin iken onlara saldırır hale gelir.   Diğer gün sabah hizmetçi gamlı düşünceli olur çünkü bütün gece uyumamıştır. Asık suratlı, keyifsiz, tebessümsüz ve halinden şikâyetçi bir surette kralın yanına gider. Böylece kral da 99 kura...

ZARARSIZLIK PRENSİBİ... ( Temmuz 7 , 2020 )

Kendini bilirsen karşındaki kişinin arkasında ne olduğunu bilirsin. Bu arkadakinin, yani kişiye güç verenin farkındalığı da, asla kimseye öfkeli kalamayacağın anlamına gelir. Anlık kızabilirsin bu ayrı; ancak hiçbir canlı ya da cansıza kötülük düşünülemez artık. Kimse zararına hesap yapılamaz, kin tutulamaz, intikam gözetilemez, komplo kurulamaz. Bu farkındalık bir kere oluştuktan sonra olur da kişi bu hatalardan birini yaparsa kuvvetle muhtemel o kişi kendisi bir rahatsızlık geçirecektir. Bunu O'na da yine kendisi yapar. En çok zarar gören her zaman zarar vermek isteyen olur. Ancak bu farklı katmanlarda ve vadelerde olduğundan anında gözlemlenemez. Farkındalık sorumluluktur.

YAĞMUR OLMAK... ( Temmuz 4 , 2020 )

Yağmur olmak var şimdi .. Usul usul , toprağa karışmak sessizce .. Aslında sessizlik , ....en güzel sestir .....duyabilene ve anlayabilene ... Artık biraz da , .....sessizliğim konuşsun diyorum kendime .. Harfsiz bir lisanım var artık içimde , ......her cümlemde ... SESSİZ KONUŞUYORUM artık ; .....sadece ANLAYABİLENLERİN DİLİNDE

YENGEÇ ZİHNİYETİ... ( Temmuz 3 , 2020 )

Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır, çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda “Evet, tek bir yengeç olsaydı, kesinlikle kaçardı. Ancak, pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar.” yanıtını alır. Tek yengeç kapaksız kovadan rahatlıkla çıkabilirken sayı arttıkça kaçış imkansızlaşır. Çünkü birbirlerini yukarı itmek yerine, aşağı çekerek engellerler. Sonunda kimse kazanamaz. Bu durum, Yengeç Sepeti Sendromu’nun çıkış noktasıdır. Filipinliler arasında popüler olan kavram, ilk olarak aktivist yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılıyor. “Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.”, “Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın.” anlayışını ifade eder. Bazı insanlar, bencilce davranarak hırslarını ön plana alarak başarmanın yolunun başkalarını geride tutmak o...

EYVALLAH ŞEHRİ... ( Temmuz 6 , 2020 )

Bir derviş mürşit kapısına hizmet için gelir. Hizmetin ilk basamağı nefsin terbiyesi olan tekke temizliğinde görev alır. Bir gün kalbinden "Allah'ım nedir bu çektiklerim" diye geçirir. Bu düşüncesi mürşidine malum olduğu için, münasip bir dille o tekkeden kovulur. Bizimki düşer yollara... Akşama doğru bir şehrin ışıkları görülür. Bu şehre varır varmasına fakat bu şehre girmenin üç şartı vardır. 1- Allah’ın işine karışılmayacak. 2-Kulun işine karışılmayacak. 3-Yalan konuşulmayacak. Bu şehrin adı EYVALLAH' tır. Bizimki şartları kabul eder ve girer bu şehre. Hoş geldin derler "eyvallah" der. Kalacak yer gösterirler "eyvallah" der. Hizmet verirler "eyvallah" der. Evlendirirler "eyvallah" der. Adam bir gün yolda yürürken sade giyimli bir genç kız ve süslü giyimli orta yaşlı bir kadın görür. Kalbinden "şu kadının haline bakın bu ne hal" der. Kadınlar bağırmaya başlar: - ...

HAYATA DAİR ...... ( Temmuz 5 , 2020 )

* Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme. * İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil. * Kimseye yalvarma. * Asla dönüp arkana bakma.  * Sır tutmasını bil.  * Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma. * Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut. * Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama. * Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et. * Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma. * Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme. * Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme. * Kendini öven insanlardan kaç. * Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma. * Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma. * Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütlerini gözardı etme. * Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar. * Gözyaşlarının değerin...

OLGUNLAŞIYOR İNSAN ... ( Temmuz 4, 2020 )

** Çok zor gibi olsa da..."Teslimiyeti"  ve " rıza" yı yaşamaya çalışınca...Ve  Yaradanın "Neylerse güzel eylediği"  şuuruna teslim olunca... Ve "O"nun  En Adil"  olduğunu bilince,  olgunlaşıyor insan...... **Huzurlu olmak kadar, "Acı çekmenin"  de bir nimet olduğunu, merhemini kendi içerisinde barındırdığını,"Derdim bana derman imiş" ile neyi kastettiğini  anlayınca  Niyazi Mısri'  nin...Olgunlaşıyor insan.... **Korkunun, nefretin,intikam hırsının,  kötü sözün,maddiyat ve makama;  kulluğu aşarcasına bağlılığın, ne "Allah Sistemine" ,ne "insan onuruna" yakışmadığını  bilse  bile ,ancak fiilen uygulayabildiği zaman "İNSAN" olunabildiğini  kabul edince olgunlaşıyor insan...  **Bela diye gelenin ardında bile o kul için, karanlığın bitiminde seherin varolduğunu gösterecek olan bir hayr beklediğini, sadece o hayra  ulaşana kadar geçecek süre için "sa...